Gedson Fernandes’e ne oldu anlayamadım. Niçin Kayserispor maçında yok; çözemedim. Şenol Güneş bir şeyler söyledi ama kime ne mesaj verdi; onu da bilemedim. Anlayabildiğim kadarıyla hafif sakatlığı varmış! Peki yedek kulübesinde niye yoktu; cevabını bulamadım.
Şenol Güneş, Kayserispor maçına değişik bir kadro çıkardı. Club Brugge maçındaki oyunu beğenmemiş olacak ki; o maçta ilk 11’de sahaya sürdüğü Rosier, Amartey, Demir Ege, Gedson Fernandes, Rashica ve Muleka’yı yedeğe çekti. Yerlerine Onur, Colley, Salih, Chamberlain, Ghezzal ve Cenk’i koydu.
Peki ne oldu?
Önce ilk yarıdan bahsedelim. İlk yarıdaki Beşiktaş da Şenol Güneş’in istediği gibi değildi; eminim bundan. Bir kere hızlı hücum yapamadı. Kalabalık Kayserispor savunmasını aşamadı. Rakip ceza alanında çoğalamadı. Top ne kadar kontrolü altında kalsa da pozisyon bulmakta zorlandı.
Madem Ghezzal oynayacaktı, neden arkasında Onur vardı? Bu da önemli bir soru bence. Çünkü Ghezzal – Rosier ikilisi çok etkili oluyordu. Onur Ghezzal’ın yanında çekingen oynadı. Çabuk orta yapamadı. Topu hücum bölgesinde her aldığında Ghezzal’ı aradı; o yapsın ortayı istedi sanırım.
Diğer kanatta Masuaku ile Cenk de uyumlu olamadı. Kenarlardan top alamayan, ceza sahasında kalabalık Kayserispor savunması arasında sıkışan ve bu nedenle sık sık geriye gelen Aboubakar da etkisiz kaldı.
Peki Beşiktaş hiç mi gole yaklaşmadı. Zaman zaman yaklaşır gibi oldu. Bunlarda da ya kaleyi tutturamadı, ya da kaleci Bilal üstüne gelen zayıf şutlarda topu zorlanmadan aldı.
İlk yarı golsüz biterken, umutlar ikinci yarıya kalmıştı.
Ligde Trabzonspor’a 3-0 yenilen, Club Brugge karşısıda da beraberliğe rağmen kötü oynayan Beşiktaş için bu bir yeni sayfa maçıydı aslında. İkinci yarıya da Şenol Güneş, ilk yarıdaki 11’i koruyarak başladı. Kayserispor da öyle.
İlk yarıda son paslarda geciktiği için pozisyon bulamayan Kayserispor, ikinci yarıda ilk kornerde gol attı. Ramazan’ın kornerinde Jeanvier’in indirdiği topa arka direkte Mane kafayı vururken, Beşiktaş defansı resmen uygurgezer durumundaydı. Dakika 47’ydi ve Kayserispor 1-0 öndeydi.
Beşiktaş golü yedikten sonra oyunu çabuklaştırmaya çalıştı ve tamamen yüklenmeye başladı. Kayserispor ise ilk yarıdakinden daha kalabalıktı artık savunmada. Bu durumda pozisyon kazanmak zordu ama 52’de yakaladı da. Ghezzal Salih’in pasıyla kaleyi tam cepheden gören yerden ceza alanının da içinden topa iyi vuramadı, kaleci kolaylıkla kurtardı.
Beşiktaş sağdan soldan bastırıp, peş peşe ortalarla tehlike yaratmaya çalışıyordu. Onur da katılmıştı artık orta yapmaya. Ve 56. dakikada hedefine ulaştı. Ghezzal’ın kornerden ceza alanına gönderdiği topa o ana kadar ilk kez etrafında kimse olmayan Aboubakar kafayı vurdu: 1-1.
Oyuna ilk müdahaleyi Recep Uçar yaptı. 2 oyuncu birden değiştirdi. Beşiktaş’ın baskısını kırmaya çalışıyordu Kayserispor’un hocası. Ama golü atan yine Beşiktaş oldu. Salih’in 63. dakikada Messi’yi bile kıskandıracak müthiş pasıyla ceza alanına sürpriz bir şekilde girerek topla buluşan Chamberlain takımını öne geçirdi: 2-1. Salih’in asistini görmelisiniz, anlatmak yetmez. Chamberlain’in de Beşiktaş formasıyla ilk golüydü bu.
Beşiktaş ilk yarıdan farklıydı, öne geçmesine rağmen rakip sahada baskı yapıyordu Kayserisporlu oyunculara. Çıkarmak istemiyorlardı rakiplerini. Bunun üzerine Kayserispor yine 2 değişiklik daha yaptı.
Şenol Güneş oyuna 3 oyuncu değiştirerek el attı. Onur’un yerine Rosier, Ghezzal’ın yerine Rashica, Chamberlain’in yerine de Demir Ege’yi aldı; 73. dakikaydı. Rosier ile Ghezzal yine birlikte oynayamadı yani. Sanırım aldığı oyuncuların fizik gücünün düştüğünü düşündü. Peki bu oyuncuların neden fizik gücü yükselmedi hala; bu da bir soru.
77’de Aboubakar’ın Cenk’e verdiği nefis pası da anlatmak gerekiyor. Cenk kaleciyle karşı karşıya kaldı ama vurmakta geç kaldı. Bunun üzerine topu Rashica’ya verdi. Onun vuruşunu da savunma oyuncuları çıkardı. 79’da da Cenk Tosun yerini Zaytunidov’a bıraktı.
Ve Necip girmeden maç bitmez! Şişman kadın sahneye çıkmadan opera bitmez gibi bir şey bu. Mutlaka oynuyor! 89’da girdi, bence maçın adamı olan Salih’in yerine.
Sonuç olarak şunları ekleyeyim. İlk yarıdaki Beşiktaş’la ikinci yarıdaki Beşiktaş arasında dağlar kadar fark vardı. Kayserispor’un ilk yarının hemen başında attığı gol siyah beyazlı takımı ayağa kaldırdı adeta. O golden sonra bambaşka bir Beşiktaş ortaya çıktı. Önce beraberliği sağladı, ardından öne geçti. Galibiyet iyi güzel de hemen her maçta ilk 45 dakikaların çöpe atılması nasıl önlenecek acaba? Her şey bir yana da ben Salih’in attığı o müthiş pasa takılıp kaldım hala.